İki Ateş Arasında

İki Ateş Arasında

Ahmet Hamdi Tanpınar


Click above to enlarge

Official covers


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sahnenin Dışındakiler adlı romanı, "İstanbul'a 1920 yılı Eylül'ünün sonunda yağmurlu kapanık bir gece yarısı gelmiştim" cümlesiyle başlar. Üç yüz kırk üç sayfa sonra "Haydi gidelim! Muhlis Bey önde, yola çıktık" cümlesiyle biter. Romanın kahramanı Cemal, yağmurlu, kapanık bir gece geldiği İstanbul'dan Anadolu'ya geçmekte, İstiklal Savaşı'na katılmaya gitmektedir. Tanpınar, Cemal'in İstanbul'a gelişiyle gidişi arasındaki süreci ve birtakım insanları büyük bir ustalıkla okurun önüne serer, İstiklal Savaşı'na uzaktan bakan, "sahnenin dışında" kalmış insanların gözünden anlatılmış bir İstiklal Savaşı romanıdır bu. Onca aşkın, ihtirasın, kıskançlığın, kalleşliğin, dedikodunun içinde ana tema, asıl izlek hep siyasettir.İki Ateş Arasında, Tanpınar'ın bu malzemeden (kendi romanından) yola çıkarak yazdığı olağanüstü incelikler içeren bir film senaryosu. Romanın ikinci bölümünde geçen olayları anlatmasına rağmen, Tanpınar geriye dönüşlerle, anımsamalarla ve zamanı için yeni anlatım yöntemleriyle romanının tamamını senaryo içine yaymıştır. Yapıtı gerçekten kıymetli kılan iki bölüm ise Tanpınar'ın senaryonun başına eklediği açıklamalardır. Bunlardan ilkinde yazar, filmin yönetmenine çok yardımcı olacak ayrıntılı bilgiler ve bu bilgilerin kendince yorumlarını vermektedir. Filmde "başrol" Cemal'indir, ama Tanpınar daha açıklamaların ilk maddesinde Nasır Paşa'nın film içindeki öneminin altını çizer. Nasır Paşa eski ile yeni arasında sıkışıp kalmış bir Osmanlı aydınıdır ve filmin öyküsü içinde, romanda da olduğu gibi sonuna kadar anahtar kişilik olmayı üstlenir. Romanın zamanını da değiştirir Tanpınar, ileriye doğru kaydırır filmin geçtiği tarihi. 1921 yılının Ağustos'unun son haftasında başlayan film Sakarya Savaşı'nın bitiminde, 10 Eylül günü sona erer. Tanpınar, senaryo metninde sözü edilmese dahi, kişilerin belleğini, bilgilerini ve davranış biçimlerini şöyle ya da böyle etkileyecek ya da biçimlendirecek olan tarihsel bilgileri de verir yönetmene. Dayanamaz şu ayrıntıyı da ekler açıklamalarına: İstiklal Marşı'nın kabul edilmiş olması fon müziği bakımından son derece önemlidir. Karakterlerin iç dünyalarından filmin müziğine kadar, sinemasal olsun olmasın birçok ayrıntıyı ince ince anlatır yazar.


Add to My Creakle Click here
Creakle

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sahnenin Dışındakiler adlı romanı, "İstanbul'a 1920 yılı Eylül'ünün sonunda yağmurlu kapanık bir gece yarısı gelmiştim" cümlesiyle başlar. Üç yüz kırk üç sayfa sonra "Haydi gidelim! Muhlis Bey önde, yola çıktık" cümlesiyle biter. Romanın kahramanı Cemal, yağmurlu, kapanık bir gece geldiği İstanbul'dan Anadolu'ya geçmekte, İstiklal Savaşı'na katılmaya gitmektedir. Tanpınar, Cemal'in İstanbul'a gelişiyle gidişi arasındaki süreci ve birtakım insanları büyük bir ustalıkla okurun önüne serer, İstiklal Savaşı'na uzaktan bakan, "sahnenin dışında" kalmış insanların gözünden anlatılmış bir İstiklal Savaşı romanıdır bu. Onca aşkın, ihtirasın, kıskançlığın, kalleşliğin, dedikodunun içinde ana tema, asıl izlek hep siyasettir.İki Ateş Arasında, Tanpınar'ın bu malzemeden (kendi romanından) yola çıkarak yazdığı olağanüstü incelikler içeren bir film senaryosu. Romanın ikinci bölümünde geçen olayları anlatmasına rağmen, Tanpınar geriye dönüşlerle, anımsamalarla ve zamanı için yeni anlatım yöntemleriyle romanının tamamını senaryo içine yaymıştır. Yapıtı gerçekten kıymetli kılan iki bölüm ise Tanpınar'ın senaryonun başına eklediği açıklamalardır. Bunlardan ilkinde yazar, filmin yönetmenine çok yardımcı olacak ayrıntılı bilgiler ve bu bilgilerin kendince yorumlarını vermektedir. Filmde "başrol" Cemal'indir, ama Tanpınar daha açıklamaların ilk maddesinde Nasır Paşa'nın film içindeki öneminin altını çizer. Nasır Paşa eski ile yeni arasında sıkışıp kalmış bir Osmanlı aydınıdır ve filmin öyküsü içinde, romanda da olduğu gibi sonuna kadar anahtar kişilik olmayı üstlenir. Romanın zamanını da değiştirir Tanpınar, ileriye doğru kaydırır filmin geçtiği tarihi. 1921 yılının Ağustos'unun son haftasında başlayan film Sakarya Savaşı'nın bitiminde, 10 Eylül günü sona erer. Tanpınar, senaryo metninde sözü edilmese dahi, kişilerin belleğini, bilgilerini ve davranış biçimlerini şöyle ya da böyle etkileyecek ya da biçimlendirecek olan tarihsel bilgileri de verir yönetmene. Dayanamaz şu ayrıntıyı da ekler açıklamalarına: İstiklal Marşı'nın kabul edilmiş olması fon müziği bakımından son derece önemlidir. Karakterlerin iç dünyalarından filmin müziğine kadar, sinemasal olsun olmasın birçok ayrıntıyı ince ince anlatır yazar.



Creakle
Ahmet Hamdi Tanpınar

Ahmet Hamdi Tanpınar (23 June 1901 - 24 January 1962) was one of the most important modern novelists and essayists of Turkish literature. He was also a member of the Turkish parliament (the Grand...


Reader Reviews --- Add YOURS!Click here

No Member ratings so far

Be the FIRST to rate this book!

Where are copies of this Book now!

No Book Movements so far